İLÇENİN TARİHİ
İlçenin İlk Kuruluşu
M.Ö.5000 yılına uzanan tarihi ile Doğu Anadolunun eski yerleşme merkezlerinden birisi olarak dikkati çeken Besni, aynı zamanda da çok hareketli sanayi ve eski ticaret kenti oluşu ile tanınır. Bunda Halep Ticaret Yolu üzerinde oluşu kadar, savunmaya son derece elverişli yapısı ve muntazam bir kaleye sahip oluşunun büyük bir payı vardır. Sulak ve ormanlık arazi varlığı ile çekiciliğini her dönemde canlı tutmuştur. Bu yüzden "Cennete Eş" manasına gelen Bethesna, Bihicti, Bisni gibi isimlerle söylene gelmiştir. Malazgirt Zaferi ile Anadolu'ya giren Türkler Besni'ye üç koldan girerek burasını bir ‘Türk Yurdu’ haline getirmişlerdir. Bunlar Saka-İskit Türklerinin Varsak, Türkmenlerin Avşar ve Çerkez oymakları olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır.
Tarihinde
bir çok saldırılara da hedef olan Besni özellikle Moğol ve Timur'un
istilalarına karşı destanlaşan kahramanlıkları ile Yıldırım Beyazıt'dan
taktirname alan ilk şehirdir. Osmanlı padişahlarından Yıldırım ve Yavuz
Besni'ye uğramış, Baybors, Buldaç, Kamil, Süleyman adlı Türk komutanları da
Besni'de ağırlanmıştır. Evliya Çelebi'nin "Hayran Kaldım" dediği yer
yine Besni'dir.
Osmanlı
döneminde el sanatları bakımından zirveye çıkan Besni, Anadolunun her yerinden
gelen tüccarların akınına uğradığı, kervanların konakladığı bir yer olarak da
tarihe mal olmuştur.
İstiklal
Savaşı döneminde, milli bir ruhun savaş boyunca Besni'de de varlığına şahit
olunur. İlk mebus Reşit Bey'in Sivas Kongresinde Atatürk'ün en yakın çalışma
arkadaşı olarak maddi ve manevi destek verdiği de bilinmektedir.
Ayrıca
Hüveydi aşireti reislerinden Hasan ve Yusuf Beyler'in kurup organize ettiği
Kuvai Milliye teşkilatı Antep ve Maraş savunmalarında büyük rol oynamıştır.
Hatta Antep'deki Fransız silah deposuna ilk baskını yaparak bir çok askeri de
esir alan yine bu teşkilattır. Cumhuriyet döneminde "Fetva Emirliği"
ne kadar çıkan bir çok alimin ve Divan Edebiyatına giren şiirlerin sahibi bir
çok şairin yetiştiğini görmekteyiz.
Tarih
İçerisinde Egemen Olan Unsurlar
M.Ö. 450 yıllarında Akatların Bölgeye gelmesi ile
başlayan egemenlik yarışına sırası ile Hititler , Huri Mitaniler , Kummur ,
Asurlar , Persler , Sökrit , Komagene , Roma , Bizanslılar katılmış ve Hz. Ömer
devrinde Müslümanlığı kabul eden ilçe halkı Osmanlı egemenliğine kadar; Emevi,
Abbasi, Memlûk, Selçuklu ve kısa süreli olarak Moğol tabiiyetine
katılmışlardır.
TARİHİ YAPI VE ESERLERİ
1- Besni Kalesi:
İlçenin
yaklaşık 2 km. güneyinde olan kale, üç tarafı sarp kayalıklarla çevrili sivri
bir tepenin üzerinde kurulmuştur.Kaleye yalnızca güneyden dik bir yamaçtan
çıkılması mümkündür.Savunmaya çok elverişli olan Besni Kalesi, mancınıkları ve
diğer yapı kalıntılarıyla hala dimdik ayaktadır.Kalenin kuruluş tarihi tam
olarak bilinmemekle birlikte 13. y.y.da Memluklerin hakimiyeti zamanında (1923)
Besni Kalesi sağlamlaştırılır.
Kalenin ortasında bir kuyu bulunmaktadır.Batı kesiminde bir anıtı andıran karşı karşıya yapılmış iki büyük yapır vardır.Halk arasında Çifte Mancınık adı verilen bu iki mancınık arasında esirlerin asılarak düşmana gösterildiği ve gözdağı verildiği rivayet edilmektedir.
2- Eski Besni Ören Yeri:
Eski Besni Ören Yeri İlçemizin önceki kurulduğu yerleşim yeridir. Eski Besni şehri tarihi Besni Kalesinin etrafınada derelerin kenarında ve tepelerin eteklerinde kurulu idi. Burada Besni Kalesinin yanında çok sayıda tarihi cami, minare, hamam, köprü ve çeşme bulunmaktadır.
3- Kurşunlu Camii:
Eski Besni
Ören Yerinde bulunmaktadır. Külhanönü Camii ve Hacı Zeyrek Ağa Camii diye de
bilinmektedir. Kurşunlu Cami, 1960-1965 yıllarında Besni’nin yer
değiştirmesinden sonra diğer yapılar gibi yıkılmaya terkedilmiş ve tahrip
olmuştur. Ancak daha sonra yapılan bazı girişimlerle 2005-2006 yıllarında
Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarım ve restorasyonu yapılmıştır.
4- Sofraz Anıtları:
İlçemize 15
km. uzaklıkta bulunan Üçgöz Beldesinde bulunmakta olup, 2 adet anıt mezar
vardır. 2 tümülüs şeklinde olan anıt mezarlar, 15 m. yükseklikte olan kuzeydeki
mezarın üzeri kırma taş ve molozla örtülüdür. Güneyde bulunan girişinde
zeminden 5 m. aşağı inildikten sonra Dromos denilen ön girişi vardır. Ön
girişin bitiminde ise mezar odası bulunmaktadır. Yaklaşık 3-4 m. ölçülerinde
üzeri tonozlu ve düzgün kesme taştan yapılmış odanın içinde 2 adet lahit
bulunmaktadır. Anıt mezar M.S. 2. yy. da Roma döneminde yapılmıştır.
Diğeri ise 3
odadan oluşmuştur. Giriş kısmının her iki yanında ana kayaya oyulmuş mezarlar
yer almaktadır. Bu odalardan 2 tanesi ana kayaya oyulmuş olup, odaların her
birinin içerisinde üçer tane lahit mezar bulunmaktadır. 3. oda ise tonozlu
kesme taşlardan yapılmış olup, içerisinde yine bir adet lahit mezar
bulunmaktadır.
5- Kızılin Köprüsü:
Kızılin Köyü
yakınlarında Göksu Nehri üzerindedir. Romalılar zamanında yapılmıştır. Orta
kemeri çökmüştür. Kahta Çayı üzerindeki Cendere Köprüsüne benzemektedir.
6- Dikilitaş (Sesönk):
Hacıhalil ve
Dikilitaş Köyü yakınında Kızıldağı’ın üzerinde Dikilitaş adıyla bilinen, Roma
dönemine ait bir anıt mezardır.Ortada mezar yapısı ve yanında aralıklarla
dikilmiş üç çift sütun vardır. İri taşlar yığılarak yapılmış olan bu tümülüsün
çevresinde deve sütünlardan oluşan anıt mezarın altında mezar odası olduğu
sanılan kayadan oyma mağaralar mevcuttur.
7- Dolmenler:
Karagüveç-Kargalı Köyleri arasındaki dağlık alanlarda ve Hacıhalil ile Dikilitaş Köyü yakınlarında Kızıldağ’da çok sayıda Dolmen mezarlar vardır. Bu mezarların geçmişi taş devrine kadar uzanmaktadır.
İDARİ SÜREÇ
İlçenin Geçirdiği İdari Tarihi Süreç:
1620 yılında 16.000 nüfusa sahip bir şehir olarak parlak bir geçmişe sahip olan Besni, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Malatya ve Gaziantep illerine bağlı bir sancak olarak idari yapısını sürdürmüş, 1954 yılında da Adıyaman iline bağlanmıştır.
BESNİ
Cumhuriyet Dönemi:
Cumhuriyet
dönemindeki gelişmeleri tarih sırasına göre aşağıya sıralanmıştır.
*1926’da
Besni Malatya İlinden ayrılarak Antep’e bağlanmıştır.
*1933’de
Besni Antep’ten ayrılarak yeniden Malatya İline bağlanmıştır.
*1933-1934
yıllarında Eski Besni’nin yerinin genişlemeye müsait olmaması ve motorlu
taşıtların gitmesine müsait cadde ve sokaklarının olmayışı nedeniyle Besni
kazasının yerinin değiştirilmesine karar verildi. Anlatılanlara göre yer
tespiti için gelen görevliler Kayaardı yolu üzerindeki Çat olarak bilinen yere
taşınmasının uygun olduğuna karar vererek, şehrin taşınması için Çat diye
şimdiki Çat Mahallesinin olduğu yer gösterilir. Böylece şehir şimdiki yerinde
kurulmuş olur.
*Hükümet Konağının 1935’te temeli atıldı.
*1940-1941
öğretim yılında Dumlupınar İlkokulu hizmete açıldı.
*1949-1950
öğretim yılında Besni Ortaokulu hizmete girdi.
*22 Haziran
1954’te çıkarılan bir kanun ile Besni yeni kurulan Adıyaman İline bağlanarak
İlçesi oldu.
*1956 yılının ilkbaharında aşırı yağış nedeniyle Eski Besni’de bir sel felaketi oldu.
Aşağı
Besni’den yeni yerine kurulan Besni’ye taşınma olayı yaklaşık olarak 1965’e
kadar devam eder. Bu dönemde Besni 3 bölümden meydana geliyordu.
1.Aşağı
Şehir (Eski Besni),
2.Orta Şehir
(Besni’nin şimdiki yeri),
3.Yukarı
Şehir (Sarhan Mahallesinin olduğu yer.)
*1958 yılında Gölbaşı, ilçe haline getirilerek
Besni’den ayrıldı.
*1990
yılında Tut, ilçe haline getirilerek Besni’den ayrıldı.